Kahrolası çocuklarına idlipin....Sana bir güzelleme yapmayı düşündüm az evvel Seni sana ve tüm dünyaya anlatmak istedim hemen şimdi Seni tanımıyorum aslında Ölmesi gereken çocukların vuruyor kulağımın kıyısına Sessizce yer açışlarını dinliyorum diğerlerine Bir harita çizmeyi düşündüm Çocuklara göstermek için Her şehrinden çığlıklar yükseldi Her çığlığın ardından bir küçük kan damlası Küçük çocukları küçük mermilerle öldürdükleri için mi Küçük küçük kanamaları Dünyaya hayatta kalmayı anlatmaları Bir an dünyanın en güzel şehirlerinden biriydin sen Diye hikaye anlatmayı düşündüm Yıkılan minarelerin ve çöken kubbelerin geldi başına insanlığın Aklıma gelmesin diye bir kez daha attım çukurlarımıza Unuttuğumuz ne varsa onların yanına Elma koklayan çocukların Yanan gırtlaklarıyla Ve onlara hiçbirşey yapamayan babaların Uçaklar geçiyor diye kulaklarını tıkayan annelerin Ölümden kaçmalarına küfreden insanları da anlatmak zorunda kaldım burnumun dibinde çocuklarını öldürdüler ben… neyse küfürbaz diyorlar olanı anlatınca ırzımıza geçtiniz ömrümüze yettiniz çocuklarımızı aldınız elimizden şehirlerimiz bizim değil artık mezar bile olamayan toprak parçalarında yaşıyoruz bizler bize sorulmadan çizilen haritaları dinliyoruz ölüyoruz hızlı hızlı yok oluyoruz ve gözün aydın dünya! İdlipten yüz kadar çocuk ve ailesi gelemeyecek buraya Kirletmeyecek sokaklarımızı Rahatsız olmayacağız onları görünce Ellerinyle yemek yemeyecekler karşımızda Her yerde karşımıza çıkmayacaklar Yani yaşasın ey dünya! Dün idlipte insanlık bir kez daha yok edildi. Dünyanın mülteci krizi çözülsün diye Suriyeliler yine yok edildi. Ve dünya artık yaşanacak bir yer Yerseniz…. Anlatacağım hikayeye gelince… Dünyanın en şerefsiz ve komiksiz fıkrası Çocuklar öldürülürken dünya buna engel oluyordu… Mehmet berat |