Yâre-i Hicran
Bir gidiş vardır birde terk ediş.
Gidişin yükünü, giden omuzlar, Terk edişin yükü, altında kalanı yaralar. Öldürülmemeli suçlanan yüreğin rıhtımındaki martılar. Susturulmamalı denizin gökyüzüne çarparken haykırdığı dalgalar. Kalan, gidenin dudağının ucundaki gülümsemeleri taşlar, Gideni yollayana çare olmaz yâre-i hicrana yaşlar. Terk edenin korkaklığını gidenin cesaretiyle bağdaştırdılar, Sevenin kalbine düştü hâlet-i cehennem nûmun bakışlar... |