Yaşam Gibi
Yürek burkan hatıralar,
Çadır kurmuş gönlümün bahçesine. Canım çocukluk hatıralarım. Dönüşü olmayan bir seferde, Yola çıkmış arıyorum. Kötü giden ne varsa hayatımda. Bulup her birini düzeltmek istiyorum. Her umutlu günüm kahpe gecenin koynunda. Şehrin şafağına gün doğarken, Dört bir yana koşturan insanlar görüyorum. Ekmek kavgası tek gayeleri, İçimde buruk bir çocuk sevinciyle, Dilde yarım kalmış âminler görüyorum. Bir anne çocuğunu duayla yolluyor okula. Askere uğurlar gibi gururlu. Bir baba evlat acısıyla kavruluyor. Ve bir aşk, şehre inat çürümeye yüz tutmuş. Asırlardır ismi okunmamış gibi. Kaç zaman oldu yürüyorum. Adımlarımı saymadım. Varmak istediğim yer ufukta bir nokta. Yaklaştıkça uzaklaştığım. Anılar gibi. Sahi neydi beni dünden koparan, Bir kibrit alevinde can verdi anılarım. Hoyrat bir rüzgar çaldı gülüşümü. Gözyaşlarım dinmek bilmeyen bir yağmur bulutu, Sahi yağsa ne kadarını tutabilirim yağmur tanelerinin. İşte tıpkı yağmur taneleri gibiydi anılarım. Aklımda tutabildiklerimin canıma okuduğu. Yıllar bayır aşağı iner gibi, Geçiyorlar hızla. Küf kokuyor eskimiş hatıralar. Şimdi anılarda dahi yarım kalan, Bir an misaliyim. Kapı eşiğinden dahi giremez umut. Kaç yalan soldurdu, gönlümdeki masumiyeti. Kaç beyhude gözyaşı söndürdü umutlarımı. Artık mümkünü yok. Çıkamam düze. Erişemem hiçbir zaman gündüze. Solmaya yüz tutmuş bir fotoğraf albümü anılar. Ancak hatırladıkça güzel kalan, İlk yapay umutta unutulan, Hep yalan olan, Hep yalan kalan. Yaşam gibi… |