Gülüşün
Maveradan esen bir yel misali
Diyardan diyara koşar gülüşün Asla zapdedilmez bir sel misali Aktıkça kabarıp coşar gülüşün Kalbindeki zırhlı setten bihaber Kemikten bihaber etten bihaber Azrail’den kıyametten bihaber Nice engelleri aşar gülüşün Aşığının çektiğinden umarsız İnci yaşlar döktüğünden umarsız Bugünden yarından dünden umarsız Çileye kedere şaşar gülüşün Çileli yüreği boşluk yakınca Her bir zerresine hasret takınca Yıllar sonra dönüp geri bakınca Albüm yaprağında solar gülüşün Nereye dayayım garip başımı Yoluna dökeyim kanlı yaşımı Çakmışken aşkıma mezar taşımı Artık şiirimde yaşar gülüşün |