sen söyle
kelepçeleri kollarıma vuran sensin
kendini yargıç hissetten cezalandıran kendi yaptıklarını sorgulamayan her gün yargılayan sen her yaptığın yanlış doğruların yok ben arınmış tek kalpliyim ipleri tut dedin hep makasla kestin kapıları kapatmak sorundayım zehrinden kininden kıskançlığında taşlamalarından haşlamalarından sen hep yanlış kelimeleri tüketiyorsun uyarmalarım ondan sen özgürsün kanatların avuçlarında uçmak için kimseyi beklemiyorsun korkuların niye saklanmayı sevmem saklananları da sen adımlarım senin içindi ama sen geri geri yürüyordun ve hiç önündeki beni görmedin ben seni sevdim sen o kadar Cömert’inki sevgini dağıttın bana bırakmadın onun için yargılama ben kovduğun için kıskanmaların gereksiz nedenlerin için kovdun sen söyle |