MEST EYLEDİN
Öyle derin gözlerin, öyle saf güzelsin ki
Akan duru su gibi, gönlümü şen eyledin Öyle kıymetli yerin, geçmişim, ezelsin ki Didar olan çehremi, sayısız sen eyledin Coştu, pınarlar taştı, sığmaz oldu içime Senle girdim surete, kaç kalıp, kaç biçime Sebeb oldun ey güzel bu zamansız göçüme Küllenmiş yaralara basıp dilhun eyledin Raks ediyor gönlümde ,güzel yüzlü dilruba Yüreği ağlamakta herkeste o intiba Kelimeler yetmiyor , şaşırmış tüm üdeba Alemi dergah edip beni nurhan eyledin Bir mana arıyorum dağda güneşte taşta Sen gelince aklıma, tat alırım her aşta Deli divane gönül , kalmadı aklım başta Rüzgarında şaşıran binlerce yön eyledin Mutluluğum senledir belki de tek çarem sen Şu koskoca dünyada sığındığım hanem sen Niyet edip tuttuğum, gönül özüm,harem sen Çırpınan şu yüreği, yakıp gül /şen eyledin Simsiyah bulutları, çıkardın tüm aradan Sinede kalmaz eser, açılan o yaradan Ruhumu teslim edip gizlendiğim hiradan Çıkarıp aşikara, beni nur / ten eyledin. Sen gelince ansızın , kışlara bahar gelir Köke dala yaprağa, içinden bir har gelir O toprağın üstünden salınarak yar gelir Cemre olup toprağa ateşi kün eyledin. Selma Çanakçıoğlu 21 MART 2017 |
Kaleminiz guzel yaziyor
Her daim boyle yazmasi dilegiyle
Tebrikler