eloğlu akhenaton ve jazz takvimi II
sağrısında dumanın/ m’ye...
Ağır yaralıydı işte ciğerinden o çelebi peygamber moteller arayan ulaklar kaygusuz havarilerle vaat edilmiş uykuların toprağından geçiyordu o sayısal ayet köşebaşları beton obaların kaldırımların kanserli dokusu arsız bir unutkanlığa tutulmuştu sarışın epidemi –zehir elementi yalnızlığın o ilk arkesi evlerle birlikte evriliyordu ataları duyguların elleri ne kadar büyüktü çocukların eşsesli cümleler kuruyordu hiçiz kardeşler bendirler vurulurken uyku girişlerinde içmişken o nikotinli badeyi duygusal ilaçlarla intihar ederdi her gece karasal musonları ay takvimlerinde ve ağır ağır sürerdi ıssızlarda radyo-televizyonun titrek savaşları gözlerinden vurgun yerdi derinliğinde görüntülerin hızır sendromlu o soylu mimarları saydam tonozların takke ve kasketlerle korunurdu bu migrenden o dinlendirici karanlıklar yoktu… hızlandıkça semahı arabaların biraz daha yavaştı zaman bilseydim hangi iklimlerin ürünüydü? terra rossa ve Kızılırmak ışığın dikitleri toprağın kırkıncı yası kırkikindileri filizkıranlar ayazların bakıları yoksunluğun ebced hesabı ve var olması zerdali ile bademin yatağanıyla birlikte uyuyordu o veli ezgisizliğe mahkum ediliydi- düşlerinde kol gezen yeşil aztek medeniyeti Özlemek? bir damla kanlı parmak izi iki kaşımın arasında büyük toprak soykırımı gelinciklerin krematoryumu siktir edilmiş anızlar anızlar ki karaşın anızlar ki mitoloji büyük tutulmaların diğer yarısında ulu ve uslu kafa derisine çizilmiş bir Orta Anadolu hatırlanmayan rüyalarda görülmüş yüzü yaradanın belleğin amel defteri safkan eylüllerde batmıştır artık o paslı Hitit güneşi |