farkeden
‘’yagmur yağıyor. Yağsın. Milyonlarca yıldır yağıyor. Ne farkeder?’’
Tut ki; kırkıncı günündeyiz yasın Kırklanmış ne varsa hala kirli ve kötülüğü özgün Düslenmis bir ülkeye ya da dişlenmiş bir elmaya sürülen Kar ve bıçak Kurtarmıyor misal zemheriyi En kayıtsız yerinden bu yunakta kırk kere beyazlanıp kırk kere bıçaklansa da Umursamaz azadlar sarmışken evrenin en karanlık yerini En olmadık yerde gecemize, olmayan meteorlar şiirsel bir imge gibi çakılmışken Bilinmeyen ve bilinemeyecek ne varsa yazgının süreğen labirentinde Sarmışken gelecek imini Kurgulamaktan geçer mi diye kara kara düşlerken saklı olanı Neye ithaf kalır ki yararsız bir tümce sonsuzluğu anlamaya dair? Bundan yüz yıl sonra yine yağacak yagmur Ruhları karanlık ve soğuk kuşatmışken bir Cuma aksamı Ne farkedecek diye soracak bir cumalı bu gezegene Kümeler en alt tarafından alacak tum elemanlarını himayesine Kırk kez yıkanacak ne varsa Milyonlarca sayıda ve milyonlarca yıl Ne farkeder? |