KIRIŞIK KALPGökyüzü damlıyor evlerin damına. Islanıyor yirmi liralık gömleğim, Martılar yuvaya dönüyor, Gülüşüyor yavruları, Güvercinler konuyor bulutlara, Bir parça dolu düşüyor gömleğime, Göğün renginde gömleğim, Islak biraz, Birazda buruşmuş. Güneş’e bırakırken yerini yağmur, Tebessüm ediyor, sokaklar, caddeler.. Toprak kokusuyla uyanıyor babaannem, Kırışmış alnını şöyle bir ovuyor, Titreyen elleriyle, musluktan içiyor bir yudum suyu, Avuçlarını birleştirip açıyor Sema’ya , Vicdanımın abdestini bozdurma Yarab! Yaklaşıyorum, tam da dizinin dibine oturup, Küçülmüş gözlerine uzun uzadıya bakıyorum, Vicdanına saklanasım geliyor... Bütün bunlar olurken, Gömleğim, kurumaya başlıyor, Kırışıklıklar iyice belirginleşiyor, Dakikalar geçiyor, saatler, günler, aylar, yıllar... Yaş yirmi iki! Akıl bir karış havada, Gömleğim kırışık, tıpkı babaanemin alnı gibi! Her baktığımda gök mavisi gömleğe, Burkulur içim, Burkulur kalbim, gözlerim burkulur sonra, hatta vicdanım! Dedemden kalma bastonu aldı eline, Yavaşça ayağa kalktı, Altmış yedi yaşındaydı, Yüzünde ki kırışıklıklar, yaşından fazlaydı. Evlat dedi; gözlerime bakarak; Yüz kırışır, eller buruşur, Gamzeler, kırışıklıkların içinde kaybolur, Ayaklar ağırlaşır, Ama vicdan taşımayanın, kalbi kırışır, gönlü buruşur! Silkelen ve gömleğinden önce, kalbine ütü çek! Zira; kırışmış bir gömleği taşıyabilirsin omuzlarında, Lakin kırışmış bir kalp, ne bedene yakışır ne de ruha! Sustum, Sonra mı? Hala susuyorum, Gömleğim kırışık, kalbim ütülü vaziyette! Metin KILIÇALP |
Ekinli duyguları beğendim…
Kutlarım…
………………………….. Saygı ve Selamlar…