SIR
Gidesim var,
Hiç bilinmedik bir vilayete , Küçük bir dilencinin peçetesi, Yaşlı bir Demirci’nin çekiçi olasım var. Hüzünlü bir tay gibi koşasım var, Sahipsiz, kimsesiz kalasım var. Gecenin bir vakti, bir sahil kenarında, çırılçıplak vaziyette, hıçkıra hıçkıra ağlayasım var. Organlarımı inletircesine bağırasım var. Mecnuna çöl , Ferhat’a dağ olasım var. Güneş’in sıcaklığında bir yazmanın kenarlarını öresim var, Ördükçe kanayan, ördükçe büyüyen bir yara olasım var. Annemin gözyaşlarına aldanmadan, sadece gidesim var. Bir Kartal’ın kanadı olup çırpınasım var. Sır olasım var sır! Kimsenin bilmediği bir sır! Ölümün sırrı! Toprağın sırrı! Yağmurun sırrı! Hiçliğin sırrı! Tarihin bilmediği bir sır! Hüznün sırrı! Sır olduktan sonra, kaybolasım var, Kayıp bir şehir, şahitsiz bir ölüm, Delilsiz bir hırsızlık, Kör bir şaşı olasım var. Vel hasıl kelam kaybolduğum özlem çukurundan, derimi soymadan, yara almadan, gözlerim dolmadan, Kalbimi çizmeden çıkasım var. Sana gelesim , gözlerinde doğasım var. Aç pencereleri... Metin KILIÇALP |
Yaşadığınız bu anlar güzelliklerle dolsun, şiirli günleriniz kutlu olsun…
Kutlarım…
………………………….. Saygı ve Selamlar…