erdemin gunlukleri
sildirdim ismimi erdemin günlüğünden
koyu bir deniz tadında adım ve uzun boylu şarapların coğrafyasında arka sıralara oturdum yalnızlık? onunla aramıza tunçtan bir bıçak koydum ömür mecmuamızın herhangi bir sayısında ayrıntılara takılan okurlarla karşılaştık oysa karanlık bir üsluptu sözcüklerimiz burdan dışarısı ay tutulmasıydı, yalnızca biz vardık yüreğimin üstünde demir bir topaç dönüyordu çocukluktan kalma alışkanlıklarımı yatırıyordum beşiğine gecenin habis ruhlu şeytanlar dans ediyordu sobanın etrafında bu karışım tuhaf bir zafer tutkusuydu. ne zaman yıldızsız göğe dönsem aydınlanıyordum. siyah tünellerinden geçerken demirli kafesin, hoyratça sevmeyi öğreniyordum ellerini ve ellerinde birikenleri. kendime bir ayna ısmarlıyordum. ilk yazdan kalma anılarla birlikte rutubetli bir akşam, kar duası ediyorduk geleceğe dair. suretim asılırken kadrajdan içeri, çapaklı bir testere dallarımı biçiyordu. sen yok olmaya yoktun ya, ben her yerdeydim buydu sebebi suskun valsimin. biraz nihavend biraz jazz ve çokça tanrı. isimlerimiz yerine kızıl sıfatlar ikame ederken, delikli kuruşlardan kurşunlar geçiriyordu piyasalar. zahmet böyle zamanlarda acıtıcı bir imgeydi. gök gürlese ve talan olsa bulutlar bile, ekinler kınacık hastası olurdu, yağmalanırdı bahardaki saçlarım, elleri sıkılmış bir hafta, dudağı ısırılmış bir ay ve mektubumu yırtmış sene... zamanın aksiliği üzerindeydi. bunamıştı asırlar ve asırlara ait korkunç masallar. sen yoktun ve ben her yerdeydim. şimdi kalın bir kitabın ön sözünde tenkit edilmiş iki farklı sayfa gibiyiz yarıda kaldı satrancımız ve piyonlarımız potada eridi gecemiz şehrayin ve başlangıcında kafamız iyi sarhoşken karışır ruhum bedenime koskoca bir deniz yolu gibi gece şehrayin yine ve yine ruhum ikiz dünyayı tekmeliyor şeytanın fetüsü sancısında siz, sancısında ben, biz hepimiz ismimizi kağıtlardan sildirdik. |
DAHA NİCE ŞİİRLERİNİZİ OKURUZ...
Beğendim, içtenlikle kutlarım…
............................................................ Saygı ve Selamlar…