DÜŞ
Sınırsızın sınırlı zamanına tutsak
zorlu hakÎkatin gizem dolu hikâyesiyim, esfel-i safilinde kan kusarken düşlerim, söz benim, sükût benim, yokluğumdur ikâmetim. Her solukta ayrı nefs, her nefeste can benim, bazen bir kuşun kanadında titrerken, bazen çağlar öfkede, sır dolu muhabbetim. Geçmişim, geleceğim, şimdi sendeyim, biraz onda biraz şunda, bilseydin oysa, ne çok sendeyim, bilmeyenle acıya koşan, bilenle coşan benim gören gözlerde her lâhza, kendi düşümü görmekteyim. |