Güç yetmediBekledim... Bir gün olsun Dertlenmedim, sabrı seçtim Çünkü umuduma, sözlerine güvenmiştim Yıllar geçti, sabır arzuları, hevesleri biçti sen gelmedin Yoksa neydi sorun bilemedim, elime okuyacağım bir mektupta göndermedin Ben her bakımdan sana inanan, güvenen biriydim, nerdeydin, neden adresini belitmedin Bak senden sonra neler değişti, mevsimler yalancı gibiydi, sen gidince bir gün olsun yüzüm gülmedi Artık dayanamaz oldum, sarardım soldum, kim ne sorarsa sustum, acıyarak bakanlara aldırmadan umudumu korudum lakin güç yetmedi Tanımak... Ama nasıl, zan ayakta Hemen ön yargılar seni kuşatır usulca Adamın suratı asık, yüzünden düşen bin parça bakınca Ne derdi var, mizacı mıdır bu hal, derdi, kasveti nedir sorulmayınca Kasaptır Timuçin efendi, elinde bıçak, satır baba mesleğinde geçim için çalışır, babasının hatırı kalınca Akşam olur, önlüğü çıkartır, evinin yolunu tutan usta, klarnet üstadıdır aslında, hiç umulmadık anda çıkar karşınıza Hem klarnet çalmada fevkalade mahir olması ve hem de sedasında ayrı bir letafetin bulunması, insanın hayrete düşürüyor daha yakından tanıyınca Dinlerim... Beni muhatap alan kimseyi Duyduklarımı işitmek için dikkat kesilirim Anlayamadığım olursa bir müddet sabredip, sual eylerim Kurduğu cümlelerle, seçtiği kelimelerle nasıl bir telakkide olduğuna kanaat getiririm Ayrıştığımız fikir ve düşüncelerin mesnetlerini bizzat sorarak neden böyle bir düşünce yapısında olduğuna itibar eylerim Her insan bir ufuk, bir tasavvur, bir ümit, bir murat, bir ati olmalı lakin hiç kimse okumadan, araştırmadan, muhakeme yapmadan bu imkanı bulamaz, böyle bilirim Mustafa Cilasun |