LANET
LANET
sahi ne zaman yakalandım bu illete hangi yıldız kaydı ömrümden söyle kimim ben koca evrende bir küçük zerre mi ne ayın hesabı ne de yıllar var beynimde zihnim alt üst olmuş dikiş tutturamamışım imgede dökülmüş aklımdan geçenler evrenin üstüne kim bilir milyarlarca yıl öncesi hoş tarihin ne önemi var bir lanet dehlizde takılı kalmış yüreğim belki de Nuh’un gemisinde son demlerimi yaşıyorum Azrail in soluk kesen nefesi dolanıyor ensemde sessizliği taktire şayan kim bilir sinsice kimi alet edecek canımı almak için gerçi ne zaman kendi yaptı ki kendi işini yoksa seni mi dahil etti bu oyuna uzak dur değiyor nefesin tenime her bir zerreme akıtarak zehrini vallahi Azrail’e bile taş çıkartıyor inliyorum zamansız bir boşlukta yanıma düşüyor kollarım ilahi bir ayinin sunumundayım şimdi teslimiyetine boyun eğerken ruhum usulca terk ediyor bedenimi dudaklarımda acı bir tebessüm yanıyor dilim sızarak gözyaşım akıyor göğsüme dilimde adın kesiyor nefesimi ruhum terk ederken bedenimi lanet ediyorum yüreğime onu sevdim diye. Betül KARAASLAN. |