kayıp
kaybediyoruz
kaybediyoruz. beni bırak tüm bırakılmışlığımla bırak titrek ellerimle paltomu giyecek kadar can bırak kapılar önünde kapıları kapalı tut sonradan açılmayacak. yarılarımız, yaralarımız kimse bilmesin beni kimse bilmesin seni ve kimse bilmesin onları çünkü bilinmezlikte bir yönüyle benimdir çünkü bilinmezlikte bir yönüyle gerçektir.. bir yönüyle bende gerçeğimdir çünkü sevişmektir bilinmezlik bildiğin şeyleri unutarak utanarak bildiklerinden soyunuk kalmak yakışıksız bir elin kadeh tutuşunda var kaybediyorum kaybediyorum beni bırak bırakılmışlığıyla tüm şehrin beni genel geçer konularda işte tam da bu konular da öylece bırak kaybediyorum, elimde cin tonik kulağımda tarantas bundan başka kaybedemem ben kendimi sende beni bırak tüm bırakılmışlığınla.. içimde ki gülleri toplayayım bırak sarılayım onlara. orta yaş buhranları bunlar kesik bir sözün arasında kendini bulmak güller, çiçekler, toprak hepsi kendini tanıtacak |