Hasan Dedem
"Misafiri kral gibi karşıla."
Yıllar önce Menderes’in devleri yolları açarken Tarlalarını bölünce ah tüh demeden geniş olsun istemiş Bir köy kahvesi içine bir oda misafir için Kral gibi karşıla kral gibi uğurla diye Yokluğunda Salih’e tembihler. "İnsan dediğin huyu suyu aşı ekmeği güzel olacak." "İnsan dediğin dilinden bal eli yüzü nurlu." Ve emanet etmek işe uygun ol/anı. İkram da bulun sormadan Küp de peynir bal yağ Ev ekmeği saçta Hayvan sevgisi bir başka sürü ile Çocuklar sakın unutmayın Karabaşa yal Evin önünde odun dersen ster ster Soba Ocak tütecek Aşık Veysel Karacaoğlan kitapları raftan Kitaplığı Okuma yazmayı da kendi kendine öğrenmiş Tam bir Ulu Önder hayranı Radyoda saati gelince susmazdı Türküler "Oturduğun yeri satın al." Gittiğin yerde iz bırakmak bu Ardından sövdürme hal hareket davranışlarınla Oturaklı adam olmak. Asil özüne sözüne bağlı ha en önemlisi sevecen Toprağın çocuğuyum ne de olsa Hastane ziyaretini yürümeyi okumak yazmayı sevdalı Hayatında yaptığı işlerde hep heyecan duyan Nereden nereye geldik demeyelim Şimdi zurnanın zırt dediği yere doğru geliyoruz. Zurna dedik de vaktinde moral motife için Buğday başakları biçilirken zurna çaldıran o. Hadi dedim bir hafta oldu bir hastane ziyareti Bu gün pek hasta yok karşı büfe de bir çay keyfi yapıyorum. Eksozu delirmiş bir dangalak geldi Dangalak dangalağı bulur hesabı beş altı oldu Ağızları kirli mi kirli giydiklerinden belli Gomak da gomak kulak misafiri oldum Bu şehirde çok insan tanır beni şöyle bir baktım yetti Ne konuşma ne davranış ne okumak ne yazmak Hemen girdim birinin bas atına "Okuldan kaçmak benim işim" hemen verdim notunu Sövmek de yok saydırmak da bir yol bulacağım Toprağın gül olsun gül koksun dede Güzelliklerini hatırladım Üç beş dangalağı görünce... |
ama kötümser biri neden hep onu söndürmeye koşar?
…………………………………….(Michel De Saint Pierre)
Canı gönülden kutlarım…
………………………………. Saygı ve Selamlar…