GıpraşmaÖncesi tel tel kadayıf gibi uzayan saçlarımı sıfıra vurdum kendi ellerimle takatim yok meydana sokakta caddede küs bana yürüme mesafesine bakarak tazeliyorum nefesimi oksijen gerek hani oksijen hani dağ hani orman hani ağaç bitki sinek arı su falan çölde ki toz yağıyor her şeyin üstüne Isparta’dan gelen bir sipariş değil artık her yerde var var olanda yok bazen dudaklarına yılanın yuva yaptığı yuva yaptığı bir dünyada üstüne ne sürsen boş dikenlerine deveyi bağlayıp sen uzaklarda kıpraş dur görünüyorsun oysa Bodrum daha yakın saklı şehrin aynasında ton/yası ellerimden yüzüne sürülen Mandalina kolonyası... |