Tılsımlı Su -2
Güneşin rüyasına girdiği günden beri
En emsalsiz öyküler suya bin ahenk verir Bültenler özen ile geçerler bu haberi İnce belli içinde şeker şevk ile erir Hazineler saklıdır kara renkli bitkide Yeşilden siyah olur nice işlemden geçer Tutkunluğumuz artar bizim ona git gide Teşne dudak hasreti onun aşkına seçer Has ıtırı yayılır teni suya değince En hoş tebessüm onun cihanda yok ayarı Güneş yeniden doğar demlik başın eğince Ölçülmez naz deminin mikyas ile miyarı Billur kelimelerden bir buket sunar bize Hüsnü an demlerin bestenigâr meleği Açılır hüzün rengi sandal ile denize Buğusuna gül eler çarkın altın eleği Tılsımlı su damakta iz bırakır nice yıl Tel tel tarar saçını Leyla naz aynasında Bu işi gönül sezer sırrına ermez akıl Kaç efsane mukimdir aşkın tek manasında Ankara, 21.02.2017 İbrahim Kilik |
Şahsen her zaman şiirde farklı konular, farklı temalar kullanılmasından yana olsam da İbrahim Bey bir azimle “çay ve kahve” konulu şiirlere devam etmiştir. Kelime haznesi o kadar geniştir ki yazdıklarında benzerlik bulmak çok zordur. Her bir şiiri farklı sevgiliye yazılıyor gibidir. Kendisine Çay Şairi diyebiliriz.
Bunun haricinde hece şiirinde iyi bir ustadır. Dizelerinde hata bulmak, basitlik bulmak neredeyse imkânsızdır. Seçkide olsam gözüm kapalı değerlendireceğim şairlerden birisidir.
Bu şiire gelince çapraz kafiyenin rahatlığından yararlanmış ( ben öyle düşünüyorum tabi ki) uyaklarda sıkıntıya düşmemiş, konuştuğumuz dile az da olsa eski kelimeler katarak renklendirmiş, çaya olan aşkını anlatmış.
Not: gözüm kapalı dedimse de açık tutmakta yarar var sanırım klavye hatasıdır.
Hazinler saklıdır (e) harfini unutmuşsunuz.
Hüsnü an demlerin bestenigâr meleği
Tel tel tarar saçını Leyla naz aynasında
Kaç efsane mukimdir aşkın tek manasında
Açılır hüzün rengi sandal ile denize
Buğusuna gül eler çarkın altın eleği
En çok hoşuma giden dizeleri…