Kapalı Beyin Ameliyatı
Bence adımı söylerken büyük harfle başlamınıza gerek yok,
keza umduğunuz gibi çıkmayabilirim, İspanya’nın Hollanda’ya aşık olduğundan ciddi ciddi şüphelenen ve sarımsak yedikten sonra öpüşmekten keyif alan biriyim tükrük bezlerimle ellerimi siler, herhangi bir şiirin kılcal damarını yakalarsam işi şantaja dökerim, Her şair biraz yaşamaya meyillidir haydi haydi bunu penguenler bile bilir, dilimin ucunda bir iki imge, alkolle seyreltilen gözlerin girmeseydi aramıza gül gibi bir şiir asacaktım duvarına ama gel gör ki,şimdi elinde patladı bir yetmiş altı, esmer bir serseri.. Şimdi üst üste ameliyatlar olmak istiyorum açık, yarı açık, sekize kadar açık, kaçık, saçma sapan bütün ameliyatları olmak istiyorum, genel anestezi ile beynim uyuşturulurken şu sayma işlemini sen yap ama; Beş Seni en fazla beş kez öperim hiç ısrar etme çünkü benim hakkım beştir çoktan ilan edilmiş bir zaferin resmiyete kavuşması gibi anlamsız bir sürecin bitmesiydim , gitmeseydin çift kale maç yapabilirdik,sen topu göğüslerinde yumuşatırdın ben göğüslerini topun üstünde, son golü atan bırakıp giderdi üst dudağını sahanın ortasında üst dudağın, tek başına bir kadındı lüzumsuzdu diğer organellerin.... Dört Dört yol ağzının dişlerini çekerken biri evet o sokak lambalarının hepsini ben kapattım bir işkenceyi ört bas etmekten daha güzel bir şeydi, gülüşün eminim sende seveceksin karanlığı hiç alışık bir şey değilsin kana Şimdi göz gözü görmez bir cehennemin ortasında bıçak altına yatmaktan zevk alan bir kaltağın neşter değince içine yüzümüze boşalan çığlıkları kim ayırabilir acı mı zevk mi diye.... Üç Üç yaşımdaydı ilk başarısız intihar girişimim, deli gibi gülerken boşluğa kutsal kitabın birine takılınca ayağım bir peygamber beni kucağına almıştı çok sonradan öğrendim, çocukluğumun ilk peygamberi voltrandı beni tutan. Bir Tanrıdan arta kalan bütün peygamberlerin ortak sözüydü ölüm üçe kadar sayıyordum her gece beynimi patlatacak biri çıksın diye.... İki İkimiz iki kentin nüfus sayımında hep çift haneli sayıları işgal eden iki garip asalak gibi Birbirimizi sevmekten yoruluyorduk Oysa ikimiz bir kurdun iki yarısıydık Senin göğüslerin baskın gelmeseydi belki şehre inmeden birbirimizi orada yiyebilirdik.... Bir Oval bir labirentin içinde yüksek seste jazz müziği verilip aç bırakılan atlar gibiyiz şimdi, düşünebilen bir at olarak attığım son çifte sana gelmeseydi belki şimdi 1’in içinde kıvrılmış zebraları çekiştiriyor olacaktık Kaç kere demiştim ama sana ben ölürken arkamda gezinme diye... |