tavan arası sendromudur
karanlıktan kaçarken
sığınma eylimlerine sahnelik...
peşinsıra izleyen bir karabasan ya da...
eli bıçaklı bir katil.
umursama eyliminin dar ağacında infazına denk gelir
inceden inceye düşünce krizleri..
sonrası çıplak bir beden gibi seyirtir
yosma hayat!


pres, sürekli bir baskı sinerjisinden ibaret
sıkışma sendromu.
siyah ve beyaz, tonlarıdır aslında kanın...
kırmızı; o sadece bir göz aldatması
boğayı kızıdıran bir matadorun yaptığını yapmasındandır
kırmızıyı göz bebeğimize sokuşu
tanrı! muhtemelen azap tohumlarını ekiyor olmalı
belki de budur açıklaması
doğmak ve ölmek arasında kalışların...


ardına zil takılmış gibi
kaçtıkça kovalanıyıor olmak...
ahmaklık ve mahkumluk arası bir denge
kısaca Ö.D.S.
sonrasında kangren olmuş bir beyin
inkara takılı kalmış duygular
ve içinde kalınmış bir yalnızlık...
meraka mahal yok,
tanrı!
böyle istemiş olmalı...







(Ö.D.S.; ölü doğma sancıları)