ZAT-I ALİŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Medyanın şiirler üzerindeki etkisi düşünülerek yazılmıştır şiirler birer insan ....kâh yoğunluktan kâh anlamadan birbirinden etkilenerek kar topu gibi yuvarlanıp büyüyen büyüdükçe kanayan şiirler
Günün küçük saatlerinde tıklar.
Belli belirsiz bir ışık yakar, Kuşluk vakti bir mektup yollar, Bir iki kelime sonra dili lal. "Seviliyorsun" der, ezberden gibi. Havaya atılmış "rastgele" gibi. Hiç uğraşma anlayamazsın zat-ı alini. O yar acep cömert mi, yoksa cimri mi? Buram buram terliyor "gözler" buğulu. Şikâyeti hep aynı "o" sol yanı sızılı. Deste deste gülleri dermiş, "Dağıtıyor" gelen geçene kutlu. Bir elinde fırçası, öbüründe kalemi. Yazıyor boyuyor gelen geçeni, Davut mu? Süleyman mı? İbrahim mi? Birçok işleri kahramanlık "şöleni" Yaklaşmaya korkarsın sözleri "biçer" Kulağı keskindir bir not yeter de artar. İki üç işi birden yoluna sokar. Lâfı sakın "uzatma" kafayı bozar. Genel hali "vur öldür ver cerememi" Siyah beyazdır "yok" orta yeri. Akıl sorduğu çoktur "lâfın gelişi" Dili sevgi söyler sözüne terstir işleri. Saçlı sakallı "sevmez" tıraşı, Hemencecik şımarır saptırır sözü. Asiye’ye sorarsan yoktur benzeri. O beni sormaz, sorsa da dönmem ki geri. Asiye, 30/1/2017 |
Ekinli duyguları beğendim…
………………………….. Saygı ve Selamlar…