Gidişime kadeh kaldır sevgili
Ağırlaşır zaman zaman hayat, sanarsın tekrar görünmeyecek güneşin o aydınlık yüzü
Fırtınanın rengi gibidir yüreğin, zifiri karanlıklarda boğuşur ayyuka çıkamayan düşlerin, hayallerin. Sonra birden gökkuşağı doğar yüreğinin tam da ortasına, yediveren renklerine gömülür yaşanan acılar. Çiçekler açar dişlerinden dökülen her harfe. Yazarken hıçkıran kaleminden kahkahalar fışkırır. Dua eden dillere, niyaza kalkan ellere , hamd düşer gönüllere. Suları akar kuruyan nehirlerinin, çağlayanların sesine karışır kahkahaların. Edalı bir bakışa teslim olur haresi yaralı gözlerin. Tüm gelenlere minnetle sorgularsın bir an kendini. Oysa sana zemheri aralıklarla şiirler sıraladım dersin, her mevsim oku diye. Yokluğunun hüzünlerine güvercinler besledim, varlığımı muştulasınlar diye. Ya gelmedin, ya duymadın, ya bütün bunları görmedin. Şimdi kaldır başını bak bulunduğun şehirden birlikte geçtiğimiz sokaklara, Yıkılsın adımladığımız her kaldırım, yok olsun soluduğumuz havada ki bize ait olan oksijen. Bundan böyle buğulu camlarına kendine ait olanları yaz. Çünkü ben bana ait olanları kervanlarıma yükledim, kapattım kapılarımı gidiyorum. Gelişim gibi şık, duruşum gibi şık, gidişim daha da şık, Hoşçakal aşkı karışık, hoşçakal sevdası karışık, hoşçakal yüreği karışık... Poeme_Şiir |
Kutlu ve mutlu heyecanlı umutlar…
Şiirinizi çok beğendim…
………………………….. Saygı ve Selamlar…