Zira Rabbimiz
Kimler...
Gelip geçmedi Akıl ve irade çok önemliydi Ruhun hilkati belliydi, öteler adına ahitti İnsan niçin yaratıldığını elbette ki hakkıyla öğrenmeliydi Rahman ve Rahim olan Rabbin kulu olduğunu her şatta iman etmeliydi İblisin ve avenelerinin vesvesesine ve nefsine itibar ederek zafiyeti seçmemeliydi Yaptığı ve yapacağı yanlış tercihler için bilinç tazelemesi ve affı mağfiret kapısına iltica etmeliydi Zira Rabbimiz ecel vaktine kadar bizi samimiyet ve teslimiyetimiz le kabul etmek için bekleyen sahipti İnsan... Düşleyip, düşünmeli Ancak bunun için bilgi gerekli Görgü ve tecrübe asla ihmal edilmemeli Sırıtan ve sınırları zorlayan hesabı tercih etmemeli Cazibe merkezi olmak için sanal kişilik edinmeye gitmemeli Rengarenk giydiği ve dikkat çekmek için acınacak durumlara düşmemeli Zekasından ziyade aklına, duygularından ziyade içinde bulunduğu duruma itibara yönelmeli Yoksa zannedilen güzellik ve cazibe, sıfat ve varlık üzerine itikat ve umut inşa etmek gibi zavallılığa düşmemeli İran... Her zaman Asabiyeti dikkate alan İslam inkılabını salt kendi için anlayan Zalimlerin, mezhebi taassup için yanında yer alan Kendi içinde bağnazlığı kamçılayan, şekli yeti takva sanan Vahdetin vücut bulması ve yeniden birliğe, dirliğe sahip çıkmasına taraf olmayan Her dönemde insanın ve kamunun şüpheyle bakmasına kapı aralayan ve mazluma sahip çıkmayan Sarık ve cübbeyle, çarşaf ve peçeyle İslamın gönüllerde inkişaf etmesine mani olan bir zihniyetin acı gerçeğidir Mustafa Cilasun |