Düşer
Uğuldarken sabah akşam yüreğim
refaha düşmez de hubata (1) düşer bir ev için temel atsa küreğim belki ahiretde ribata (2) düşer yitirdim sağımı, şaşırdım solu bulamadım nerde huzurun yolu yağmur bekliyorken yağan bu dolu meyveye sebzeye nebata düşer Fayda etmiyor ne makyaj ne cila Böbreğim ciğerim titriyor hâlâ Elli musibetden kırkdokuz bela Aşkta gösterdiğim sebata düşer Kayb oldu direncim kudretim ferim kan damlıyor şimdi alnımda terim Yanımda olması gereken yarim Yemen’e, Fizan’a, Rabat’a düşer yok sırrımı hiç bir dostum gizleyen lider olsam olmaz beni izleyen kuru tencereden gıda gözleyen fakirin kısmeti ibata (3) düşer şuursuzca sehven ittiğim vuslat ağlayıp sızlayıp bittiğim vuslat yoluna dualar ettiğim vuslat alakasız şahsa hibata (4) düşer teneffüs güçleşdi boğaz oldu dar erken mekân tuttu saçlarımda kar doktor dese „yalnız bir ay ömrün var“ bu talihle o da Şubat’a düşer felek dedi rıza göster kadere boyun eğe eğe döndüm hedere dengeler uymazsa gelir-gidere bölünmez toplanmaz ebata düşer yakamozlar selam verse cüsseme denizden de elem gelir hisseme arada bir nüzul iner hasseme(5) ben ayıkken o da sübata (6) düşer hiç heves etmedim kavgaya harbe bir öğüt vermedi tekke ve türbe Aydın’ın zihnine yediği darbe özünde sözünde habata (7) düşer (1) Hubat: düşük yoğunluklu cinnet (2) Ribat: Sığınak yer, sağlam yapı (3) İbat: Bohça (4) Hibat: Hibeler (5) Hasse: bir nevi 6. his (6) Sübat: dalgınlık (7) Habat: yara izi 28 Ocak 2017, Almanya. |
erken mekân tuttu saçlarımda kar
doktor dese „yalnız bir ay ömrün var“
bu talihle o da Şubat’a düşer...
Nefis, düşündürücü, emek verilerek yazılmış mükemmel ifadeler...
Ustaya selamlar... Saygılar...