Şehr-i Kahr FirarisiŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Hena sitem etse de
Farzı muhal Büyüdü gözbebekleri ruhsuz avuntuların Bir kulaç yaklaştı nehir, gümansızlar limanına Okyanusa değecek cesareti olsaydı belki Ağlardı müphem kayalıkların arasından gümrah akarken Katre-i mahremleri sayısınca Zanneden ilk düşüren olurdu bayrağı Issız kahramanlar külliyesinde Çağlayanların reşha anından bahsetmiyorum Zarif dokunuşlarla vaktin ayak izine Türküler yakıldığı günün heyecanı /Sen destan da diyebilirsin farketmez/ Propaganda maviyi asumana küstürür bazen Kırmızıyı Rozaya Kahverengiyi hazana Kalibre yoksunu yiğitliklerden Espiyonaj övgülerinden Sıyrılıp gelir sevdası diline yasaklı Sürgüne iltisaklı şehr-i kahr firarisi Sürek avı gerisi Sabahı çıkarır mı teranesi bu umarsız fısıltıların Kapıyı çalar mı tefarik kokulu bahtiyar yine Miğferinden suladığı çiçeğin tomurcuğunu öper mi asker Renksiz ve soluk fotoğrafını koklar mı yârin Krizantem toplarken kentin hamra bahçelerinden Firari sorar solarken bir çiçeğin penceresinde Güzel günler sıyırır mı peçesini yeniden |
ama şiirin de çok güzel.