EY! YÂR!
Cibril ile muhabbetin ardından
Kibriya’nın buram buram teri naz. Mecbur olur göçer ata yurdundan Bir adımla ardındaki biri naz. İsmail’ce tevekkülle ’baş’ diyen Gönüllerde taçtır Bir’i birleyen İbrahim’i “yakmam” diye terleyen Atıldığı ateşlerin harı naz. İbrahim’i közde görmek kolaydır! Bir Eyyüb-i sabra ermek kolaydır! Züleyha’ya gönül vermek kolaydır! Yusuflara zor olanı, veri naz. Yazısız kitapla işe girişir Salâvatla maksuduna erişir İki dost var, iki yerde görüşür Uçurulan armağanda peri naz. Pirin eşiğinde başak bar olur Gayrı kapı boran olur, kar olur Sevdasına dertlendiğin yâr olur Harmanından kaldırdığı darı naz. Sevdayı sır edip geçen ömürün Kahramana pala olan demirin Uhud’da ki gâza eden Emir’in Kervanında devesinin zarı naz. Rızasıyla koşturulan bir işin Vuslatı kâr, barı olmaz ki kışın Besmeleyle işe başlayan başın Emeği naz, kazancı naz, kârı naz. Bu kervanın, bu bulutlu davanın Bu değersiz sevdaların, bu anın Dergâhına yüz sürülen sultanın Kadını naz, kızanı naz, eri naz. Zülfikar Yapar Kaleli |
Vuslatı kâr, barı olmaz ki kışın
Besmeleyle işe başlayan başın
Emeği naz, kazancı naz, kârı naz.
Bu kervanın, bu bulutlu davanın
Bu değersiz sevdaların, bu anın
Dergâhına yüz sürülen sultanın
Kadını naz, kızanı naz, eri naz.
COK GUEL BIR SIIR USTA KALEM YAKISANI YAZMIS KUTLUYORUM