Zalim Ayrılık
İçine oturdu, kasvet taş gibi
Nefesini kesti, zalim ayrılık Tutup da salmadı, eldeyken ipi Direndiği pesti, zalim ayrılık Hayatına sanki, karışıyordu Uzanan yollarla, yarışıyordu Kötü kaderiyle, barışıyordu Usandıran besti, zalim ayrılık Kasırgaya döndü, afetle gelip Sıkıntı yarattı, bağrını delip Kendi tarafına, yolunu çelip Rüzgar gibi esti, zalim ayrılık Kurcalarken beyni, rahat vermedi Huzurunu verip, öne sermedi Tozpembe perdeyi, göze germedi Çözülmeyen testti, zalim ayrılık Özlemi derinden, kalbine vurdu Hayali karşında, öylece durdu Gözyaşları akıp, damar kurudu Yüreğini deşti, zalim ayrılık Merhameti yoktu, yakarken canı Zindana büründü, gönlünün hanı Kesilip akmazken, bir damla kanı Kalbi okla eşti, zalim ayrılık Nesrin Önem 19. 01. 2017 Tekirdağ |