YILMADAN VE ALDIRMADAN
Ben uykusu firar geceleri severim,
sessizliği hecelerden dinlemeyi... ve kekremsi düşlerin peşinden uzun yolculuklara çıkıp şiiri kendime azık etmeyi... Ben payıma düşeni almayı severim her şafaktan... bir de kavuşmayı, hele ki geçmişsem çürümeye yüz tutmuş uzunca bir ayrılıktan... Ben aydınları severim ileriye bakanları ,Zanaatkarları severim avuçları emek emek kokanları... bir de yürek yemiş adamları severim, hani şu bir türlü anlaşilamayan... Edip gibi bakan ama Oğuz gibi yazan... İllegal düşlerde b/asılmış , kandırılmış , avutulmuş, ordan oraya savrulmuş kadınları severim.. saçları ve yaşları ensesinden kesilmiş olan.. yaşayan velev ki hiç var olamayan.... Ben memleket kokan hırpani türküleri severim.... Bir de fasılları, soluk alınan meclisleri, kahveyi,nargileyi... Zaptedilmiş günlerin avlusunda özgürlüğü düşünmeyi... Ben karşılıklı muhabbetleri severim, sen-ben, siz-biz olmayan... Ben insanları severim... kendi duvarlarını yıkıp, ayrıştırmayan düzene inat yalnızca kendisi gibi olan... Ben yaşamayı severim, buyruklara, yakılmış günlere, satılmış,parsellenmiş, kokuşmuş fikirlere aldırmadan... |