Bu sefer ortalık daha da fena kızıştı..Lakin bu atışma içinde yine aşık sanatının çok güzel bir başka versiyonu olan muamma’dan bir örnek sunmamak olmazdı. Onu da karınca kararınca resimde dile getirmeye çalıştım.

Hemen belirteyim:

Şairlerin birbirlerine övgüler yağdırdığı karşılamalar asla atışma değildir.

Mesela:

Aşığın biri şöyle diyor:

Dökülmüş zülfün yüzüne
Tellerine kurban olam.
Hasret kalmıştım sözüne.
Dillerine kurban olam.

Öteki aşık da cevap veriyor:

Gözlerim seni ay sandı.
Dillerim hep seni andı
Hasretinle bağrım yandı.
Yollarına kurban olam.

İşte bu bir atışma değil karşılıklı yağ çekmedir. Atışma sert olmalıdır. Ancak tabii ki bu sertlik sadece şiirde…Atışma bittikten sonra aşıklar sarılırlar birbirlerine..Yani her şey biraz latife, biraz hoşluk ama şiirin ve aşıklık geleneğinin yaşaması içindir.

Dedikten sonra gelelim atışmamıza..
-------------------------------------------------------------------

İki kelam ettim diye sözlerim onu çok germiş
Ayni ile vaki lakin bu güncel bir olay değil
Yamyam mısın be kardeşim dostlar Sami beni yermiş
Haydi görem hodri meydan adam yemek kolay değil-----M Fikret Ünalan

Sözlerin beni germedi ey benim canım üstadım.
‘’Az beri dur’’ dedim sana, ‘’atışmamıza kay’’ değil.
Seni yesem sindiremem, kaçar ağzımdaki tadım.
Kurbanlıksın gerçi ama, dişe layık bir pay değil.-----Sami Biberoğulları

Destur istemiş herkesten mefta edecekmiş beni
Ademi’de karıştırmış sanki bu şeytan üçgeni
Şiir diye alır yutar çiğnemeden yerim seni
Hak etmedi mi söyleyin boş boşuna kalay değil----M Fikret Ünalan

Ey benim güzel üstadım ölçem seni arşın ile.
Bıçak ile doğrayayım ne işim var kurşun ile.
Dolsun benim bidonlarım, salamura turşun ile.
‘’Yutacağım’’ dediğin şey tavşan kanı bir çay değil---Sami Biberoğulları

Uyuz muyum kaşınacak her gün yıkanırım ak pak
Güneş olmak neyine ki karanlıksa çakmağı çak
Ümraniye’ye kar yağmış beni nasıl taşıyacak
Aşık atma gel benimle atışma bu halay değil ---M.Fikret Ünalan

Yıkanırmış gün aşırı, her gün olur imiş ak pak.
Ne alaka şimdi dostlar? Haydi buyur buradan yak.
‘’Aşık atma’’ da demez mi? Hâşâ huzurlardan bunak?
Hem kaşırım, hem taşırım, karşındaki bir tay değil—Sami Biberoğulları

Kırkpınar’da güreşmedim ama çok oyun bilirim
Tırpan künde kolay işler çift dalarım tek dalarım
Deste boyda güreş diye seni meydana salarım
Mehmet Fikret benim adım Ayşe değil Tülay değil----M. Fikret Ünalan

‘’Ustamsın’’ de elimi öp, göster bana biraz ilgi.
Yoksa vallahi karışmam, sözüm sana olur silgi.
Oyunların vız geliyor, karşındaki tam bir tilki.
‘’Agresif ‘’ derler namıma, bil ki Cevdet Sunay değil.----Sami Biberoğulları

Yunus gibi buralarda "Ben yürürüm yane yane"
Şiir benim her şeyimdir serbest hece kokar hane
Ecel geldiyse cihane belki olursun bahane
Tanınırım şu alemde Okyanusum talay değil----M. Fikret Ünalan

Yollarına kurban olam ben de o dertli Yunus’un
Lakin bana fazla çatma, dağılır bak beynin, us’un
Otur oturduğun yerde, biraz olsun sus’un, pus’un
Çıkmışsın ya meydanlara, icazetin onay değil----Sami Biberoğulları.

Tecrübem çok atışmada yarenlerden aldım kupa
Bizi baş başa bıraktı EFİLOĞLU girmez topa
Hatır için mezarıma atsaydı ya bir kaç çapa
Ordu gibi hazinem var tabur değil alay değil----M. Fikret Ünalan

Şiir işi ciddi iştir, gelmez şakaya makaya.
Kupa imiş, belge imiş, bakıvermez fiyakaya.
Nice şairi çekmişim ah bir bilsen falakaya.
Uyarmadı deme sonra, sanırım aklın zay değil---Sami Biberoğulları

İki gündür yarışırız hani hececiler nerde
Bir kaç kıta siz de yazın kapanmasın sakın perde
Sami beyi sorarsanız o tuş oldu yatar yerde
"Er olan meydana gelsin susanlar Miralay değil----M. Fikret Ünalan

Sami Bey’i tuş etmek mi? Sırtı hiç görmedi minder.
Varsa başka pehlivanın, oralardan hemen gönder.
Çobanoğlu, Aşık Şenlik, bunlar bize olsun önder.
Sürç-ü lisanlar affola, yaptığımız lay lay değil.------Sami Biberoğulları.