Ülkem har altında, İstanbul kar altında

Kar yağıyor lapa lapa şehrin dar sokaklarına
Gözlerinde canlansa da çok uzaksın anılarına

Pencereye uzanıp geriye dönüp bakma göremezsin
Ah kim bilir? Belki de bu son kar yağışını görmektesin

Ne kadar sarılırsan sarıl kalorifer peteklerine
Isınmıyor gövden, battaniye çeksen de romatizmalı dizlerine

Ak çeksen de nafile, yanmayacak bir daha kuzineler
Hasretinden yansak da uyanmayacak bir daha anneler

Emprime gecekondu evlerin hazan bahçelerinde
Kardan adamlar ısınırdı çocukların yüreklerinde

Kar taneleri erirdi sobaların dumanında
Ekmek kırıntıları paylaşılırdı serçelerin kursağında

Geriye dönüp bakma, o yöne gitmiyor bu ömür
Anaların belini bükerdi kara elmas denilen kömür

Boşuna bekleme Kumrular gelmeyecek bahara kadar
Hoşuna gitmese de ötmeyecek bülbüller sabaha kadar

Dönmeyecek bir daha senden önce giden sevdaların
Şenletmeyecek bir daha sokakları kartopu savaşları

Şehirler yıkılırken, çocuklar üşürken ayaz sokaklarda
Kan şenliğine tak kuruluyor insan pazarlarında

Naylon ayakkabılar yanında okul çantasıydı kızaklarımız
Kimin umurundaydı buz tutmuş el ve ayaklarımız

Buğday danesiydi serçelere kurulan tuzaklarımız
Kışa hazırdı küplerde kurulan turşularımız

Hasretle mektup beklerdi sevda besleyen gelinlerimiz
Gurbette titrerdi para biriktiren amele gençlerimiz

Misket, topaç, met, kör ebe, kar kızaktı oyunlarda
yeni yetme, körpe haylazlar fingirdeşirdi kuytularda

Kar kürerdi damda babalarımız, har sürerdi sobada analarımız
Zar ederdi gebe kadınlarımız, hay ederdi dağ yolunda kızaklarımız

Ah çektikçe yürek dağlıyor anılarımız
Vah dedikçe çaresizliğe ağlıyor halkımız

Ne kadar beklersek bekleyelim gelmeyecek bir daha atalarımız
Ne Mehdi, ne İsa dönmeyecekler, beklemeden kalkıp şahlanmalıyız

kah kozmosta, kah dünyada bir sen varsın bu alemde
kah cennet, kah cehennem seninle var senin kalbinde

ne ötede, ne beride, Hızır’da, Şeytan’da sensin, senin vicdanında
ne yerde, ne gökte, Hakk’ta, aşkta sensin, senin sevdan da

zordur geçmişe dönmek siyah-beyaz anılara sarılsan da
kolaydır geleceği bilmek gök-kuşağını izlemek saman yolunda

düşmemelisin takatsiz kalsa da romatizmalı ayakların
ölmelisin gerekiyorsa vatansız kalmaması için çocukların

Turan Karatepe - 7 Aralık 2017