(Özlü sözler) Çekirdek, Hesabını yapan insan, Ağız yönetimi,Aklın fonksiyonu,Son durak,Vurdum duymaz,Alın teri,Karakter,Zorluk,Cesaretli insan,Yarını görebilme,Güçlü irade,Bugün,Dil,Okumak,Vicdan yörüngesi,Kazanıp-kaybettiğim,Doğru-yanlış,Takdir edilmek,İ
(Çekirdek) Kabuğunu kıramayan çekirdek, ağaç olamaz.
(Hesabını yapan insan) Bugün hesabını yapan insanın, yarın hata yapma oranı azalır. (Ağız yönetimi) Ağzını iyi yönetenin, seveni çok olur. (Aklın fonksiyonu) Sürekli, bir şeyler yeme içmeyi düşünen bir akıl, asıl fonksiyonunu kaybetmiş demektir. (Son durak) Ölüm, en son gideceğimiz durakta bizi bekler. (Vurdum duymaz) Vurdum duymaz olmaktan, Allah’a sığınırım; Vurdum duymaz olanlar, karanlıkta, sanırım!.. (Alın teri) Alın teri parası ile alınıp içilen su; anne sütünden sonra en temiz içecektir. (Karakter) Karakter, kişinin özetidir. Davranışlara şekil veren, karakterdir. (Zorluk) Zorluk, insanın gördüğü kadar zor değildir. (Cesaretli insan) Cesaretsiz bir insan, bir işi yapmaya karar verene kadar, cesaretli insan o işin büyük bir kısmını yapmış olur. (Yarını görebilme) Yarını bugünden göremeyen, bugünün ötesine geçemez. (Güçlü irade) Güçlü irade sahibi insan, her isteğini yerine getirebilen değil, bazı isteklerinin önüne geçebilen insandır. (Bugün) “Bugün” çok önemlidir; çünkü, dünün muhasebesi ve yarının plânlaması “bugün” yapılır. (Dil) Hayır veya şer üretmede, dilden daha etkili bir organ yoktur. (Okumak) Okumak, insana bilginin yanında, cesaret de kazandırır. (Vicdan yörüngesi) Vicdan yörüngesinden çıkmış bir akıl; iyilik değil, kötülük üretir. (Kazanıp-kaybettiğim) Kazanıp, kaybettiğim; zaten, benim değildi, Farkettim bu gerçeği; başım öne eğildi!.. (Doğru-yanlış) Doğruya “doğru!”, yanlışa “yanlış!” diyebilenin; yanlışlarını doğruya çevirebilme ihtimali yüksektir. (Takdir edilmek) Takdir edilmeyi bekleyen bir insan, takdire layık değildir. (İki farklı karakter) İki farklı karakterde insan vardır ki, asla birbirini anlamaz. Bunlar; biri yaşamak için yaşayan, diğeri ise yaşatmak için yaşayandır. (Sanatçı penceresi) Bir sanat eserindeki ayrıntıyı görebilmek için, sanatçının penceresinden bakmak gerekir. (Sanatçı) Sanatçı, kendi vicdanında halkını yaşayabilen insandır. (Yirmi dört saat) Tembel bir insana, iş yapması için, günde yirmi dört saat az gelir. (Nefs) Muhtaç olduğu halde, başkasından bir şey istemeyen insan, nefsini kendine tabi kılmış demektir. (Sanat eseri) Sanatçı, meydana getirdiği bir eser için “bunu beğendim” demez. Eserini başkalarının takdirine bırakır. (Mutlak) Her çalışmanın, başarıyı getireceği, mutlak değildir. Ancak, başarıya ulaşabilmek için mutlaka çalışmak gerekir (Adaleti sağlamak) Adalet, sadece başkalarından beklemekle değil, başkalarına sunmakla sağlanır. (Minnet lokması) Minnet lokması, mideyi güldürse de, vicdanı ağlatır! (Hırslı insan) Nimetlerden en fazla istifade eden insan, hırslı olmayan insandır. Çünkü, hırslı insan, daha fazla kazanma telaşında olduğu için, kazandıklarından istifade etmeye vakit bulamaz. (Adaleti tesis etmek) İçinde adaleti tesis edememiş bir insan, dışında adaleti tesis edemez. (Nankörlük ve adaletsizlik) iki şey vardır ki, davranışların en kötüsüdür. Bunlar; nankörlük ve adaletsizliktir. |
………………………….. Saygı ve Selamlar…