1
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
813
Okunma
Nice zamanlar sıyrılamadı
En çağdaş şekliyle cahiliyeden
En alim şekliyle Ebu Cehilden
Bir tekerrüre kurban gitti her şey
Cevapsız sorular birikti art arda
Putlar sadece taşlar mıydı?
Peki ya izansız düşünceler putlaşmış değilmiydi?
Saadet asrı sadece düşlerdemiydi yoksa?
Taştan putlar yıkılır da
Aklın, kalbin putları sabit mi kalırdı hep?
Devrimler sloganlarla mı yaşardı?
Propagandadan mı ibaretti tüm cesaretler?
Biz neydik kimdik daha doğrusu
Düşmanımıydık yoksa kendimizin?
Kin kusan biz
ağıt yakan da biz değilmiydik?
Ne menem bir hal aldı şu zaman
Gül ekilince, kanla sulandı
Bülbül sesi kurşun sesini bulur oldu
Beyhude bir raksta şu yörünge
Ehemmiyet bilmezler çoğaldı
Pohpohlanır oldu zeliller
En harikalar hep örselendi,hep horlandı
Nedamet fısıltıları tıkandı kulaklara
Ve başlar üzerinde dolandı ayaklar
En çağdaş boyalarla boyandı putlar
Manadan yoksun gürültülerle kandırıldı herkes
Alınlar secdedeyken akıl,kalp müşrik bir edayla nefes aldı
Acının umutlarını bile çalar bu beyhude zaman
Bulunsa keşke saadet asrını tercüme edebilen bir tercüman,
bir kalbi yanık
çehresi asuman
Gönüllere yağmur suyu serpse ince ince
bir çizgi roman havasında yaşasak yaşam denilen maktülü