Kara kış kötü bastı üstüne kar yağıyor
Odun kömür desen yok üşüyorsun fakirim
Fiyatlar uçup gitmiş esnaf seni sağıyor
Takkatinde kalmamış düşüyorsun fakirim

Mehmet Kılıçel

Yarınlarda umut yok bitmiyor hiç telaşın
Bir gün bulunur amma ertesi gün yok aşın
Fakirlikten yana hep durmadan ağrır başın
Mutluluğa gem vurup yaşıyorsun fakirim

Murat Gökçe

Ay sonu geldi çattı faturalar duruyor
Telefon susmak bilez bakkal kasap arıyor
Maaş neye yetecek üç gün geçmez eriyor
Nasıl nereye gitti şaşıyorsun fakirim

Mehmet Kılıçel

Üstünde dert yükü var sırtından inmek bilmez
Çile dolu günlerin ardı arkası gelmez
Gözyaşını hiçkimse tenezzül edip silmez
Nehir gibi çağlayıp taşıyorsun fakirim

Murat Gökçe

Her anın yaslı geçer gün yüzü haram sana
Kısmetsizlik bir kere yapışmıştır yakana
Dünyanın gam yükünü felek vurmuş arkana
Yükledikçe kederi koşuyorsun fakirim

Mehmet Kılıçel

Ne kadar da bahtsızsın sevilmekte yok şansın
Bazen umrunda değil isterse dünya yansın
Bir sevenin de yok ki düşünüp seni ansın
Aşktan yana haddini aşıyorsun fakirim

Murat Gökçe

Sırtında koca yükün dayanmıyor dizlerin
Tenhalarda sulanır yaş akıtır gözlerin
Ömrün hazanda geçer kışa dönmüş yazların
Düşündükçe ciğerin deşiyorsun fakirim

Mehmet Kılıçel

Böyle yazılmış yazın buymuş senin kaderin
Zenginlerin gözünde yok ne yazık ederin
Bu dünyada kapanmaz yaran öyle ki derin
Sızladıkça durmadan kaşıyorsun fakirim

Murat Gökçe

Yüreğine sağlık Murat Gökçe kardeşim ömrüne ilhamına bereket