ne güzel düştü
Rüzgârlarda savrulan gazel yapraklarından,
Farksız olan ruhumun, kalmamışken hevesi, Beyhude geçip giden onca yılın ardından, Yaşarken hazanımı, bu cemre neyin nesi? Şu tarumar dünyama, bir muştu gibi düştü, Muhabbet dergâhında, mutluluğu bölüştü. Yorgun yaşlı yüreğim, sukut-u hayal ile Tutarken matemini, yitirdiği hülyanın; Hemen hayra yorarak, coşkulu bir hal ile Sevincini yaşıyor, gördüğü hoş rüyanın. Eğer bu bir düş ise, gerçekten güzel düştü, Sanki gönül bahçeme kelebekler üşüştü. Derbeder halde gönlüm, çekilmişken uzlete, Beklenmedik zamanda gelip kapımı çaldı? Koştururken coşkuyla, bir yar ile ülfete, Sanırım yanlışlıkla bizim sokağa daldı? Yanılmış olsa bile, yolu haneme düştü, Hülyalı bakışlarda, o ne güzel gülüştü. |