Az evvel çıktı gitti sevda kapımdan ...
hemde ardına baka baka öylece!
tam kaçtım derken bir daha
tam kapattım kapımı derken bir daha bir daha ..
her defasında aralık kaldı o kapım.
şöyle içime ağlaya ağlaya
uğurlayamadım bir türlü sevdayı kapımdan.

Az evvel kırdı geçti anılar yüreğimden ...
hemde zerre kadar gözümün yaşına bile bakmadan
vicdansızca..
tam dağıttım kafamı derken bir daha
tam sapıttım yolumu derken bir daha bir daha ..
her defasında yaralı kaldı o yüreğim.
şöyle yaramı kabuk bağlatıp
sevişemedim her gece yabancı bir ten ile.

Az evvel eridi bitti umutlar düşlerimden ...
hemde gelecek planlarımı yüzüme vura vura
kanırta kanırta..
tam gururumu hiçe sayıp af dileyecekken bir daha
tam inadımı köreltip affedecekken bir daha bir daha ..
her defasında öksüz kaldı yeşeren düşlerim.
şöyle hayaline kapılıpta
düğünler yapamadım sevdamın düşlerine,
karaları bağlattım hep, kefenler giydirdim.

Ve az evvel süzüldü gözyaşlarım pişmanlığımdan ...
hemde hiçte delikanlı gibi değil sessiz sessiz
alenen, hıçkıra hıçkıra..
tam bir mendil uzanıyor ’sus’ der gibi, bir daha
tam ’suçlu sen değilsin’ diyorum, bir daha bir daha ..
her defasında boğuldum pişmanlığımın gözyaşlarında.
şöyle göğsümü gere gere
günahıyla sevabıyla ben bu aşkı yaşadım diyemedim.