YILANLAR ÖTSÜNAltmış yıldır kendi cebine deştin. İnşallah, cebinde yılanlar ötsün. Beşkardeş önüne çukurlar eştin. Umarım nefesin kuyuda bitsin. Ne bulduysan alıp torbana koydun. Dürüst görünüp hep bizleri soydun. Diş göstermeden tam altlardan oydun. Cesedin, ebedi ateşte yatsın. Sürdüğün tarlada sınır bozardın. Haramı yedikçe durmaz, azardın. Haklar istenince sesli kızardın. Hesabını, dostun şeytanlar tutsun. Annene hakaret duysan kızmazdın. Mahkemede, doğru kelâm yazmazdın. Sorunları yumak eder, çözmezdin. İnşallah, seni de cehennem yutsun. Hâkimlerim seni görüp çekildi. Ahlarım toprağa her gün ekildi. Sıkıntıdan başta saçım döküldü. Birikmiş hırsların, cezalar katsın. Ciğerlerin parça parça düşsünler. Çocukların senden önce pişsinler. Dostların arkandan gözsüz koşsunlar. Beynine, gözüne kurşunlar batsın. Kul hakkı yemeğe bezde alıştın. Balyoz yumrukları gördün, yılıştın. Yeşil takke başta Hac’da dolaştın. Bacandan ateşsiz dumanlar tütsün. Vücudunu haram kefen saracak. O hâkimler hangi yüzle varacak? Dursunî mahşerde hesap soracak. Günahlarını sana inşallah satsın. Dursun Yeşil –2008 |