SOLUM BURUK BE YİĞİDİM...
Hadi ısmarla üç beş okka umut,
Yana tara saçlarını demem mi Yoksa olmalı tek tasam? Gönülsüzüm bu gün takriben bir ömür seyrelmedi mi, Bulut üstünde yerleşik bir hazne Hele ki nice ruh şehit mertebesinde. Osmanlı tokadı tüm hezeyan, Yanağın pembesi ve utangaç bir cümle Adına insanlık denen zafiyeti takmışken koluna, Gök kubbede kayıtlı nice delalet Yine Tanrı’nın matemi yine zifiri kara Süregelen boyutsuzluk. Saf kan hüzün bu gece ve dün Biliyorum ki kavuşmak ne yalan ne de mümkün, Demelerime de bakma yiğidim, Sanır mısın ki huzura erecek bu beden, Kovuşturduğum en akılsız darbe yine: Besle kargayı oysun gözünü Mademki muteber bir tekerleme… Kala kaldı iki elim böğrümde, Pejmürde bir gölgeyim artık Yanarken ince ince, Sabrımı sınıyor madem Tanrı, Çok isterdim biliyor musun; Yatmak boylu boyunca o musalla taşında senin yerine, Artık kalmazdı da dert tasa, Dünya malı dünyada kalır be yiğidim, Demez mi anam: Hem senden sonra Kim öle kim kala? Affet beni de diyemem, Şanlı yangınımın şerefsiz mihrakları yine Koyun koyuna şu gönül denen cenderede Hele ki sen tutmamışken ellerimi, Bak koyuverdik seni de Oysaki söz vermiştin yetimine, Hele ki sakınırken sağ gözümü yandaşından, En kısık terennüm asılı bu gün mabedimde, Soluk bir yüz soluk bir ikrar, Damıtılmışız bir kez masumiyette Varsın çok görsün cümle âlem, Kanım nasıl da akar deli deli, Solum buruk be yiğidim Sağdıcım mı kim bu cenaze denen düğünde? Önce isyan sonra yine sol yanım: Hele ki taş, taş üstünde kalmamışken Beyhude bir seferiyim mademki hayat denen güzergâhta, Çal sen de kalan neşemi, Boya beni renginle: Kanım al yüzüm ak. Gün devrildi yine yiğidim; En cafcaflı hüznü yaşıyoruz bu gün Tek yürek, Bekle beni cennetinde yiğidim: Er ya da geç dirileceksin sen de ölü yüreklerde, Kopmadan kıyamet Biçare olsak da Nöbette İlahi Adalet. |