HASRET ATEŞİ
Hani gitmeler vardır
Gözünden düşen bir damla gibi Geriye dönüp bakmaya kıyamazsın Gözlerin dolar için ezilir Boğazın düğümlenir yutkunamazsın Adımların ileriye götürmez Mıh gibi olduğun yere çakılırsın Gitmeler vardır aslında giden bedendir Cihan alemin bildiği gibidir bir yere gidemezsin Yüzünü yere eğersin titrer her solumanda dizlerin Hayal etmeye başlarsın daha bir adım atamadan Göz yaşların düşmeye başlar yanaklarından Şarkılar başlar beyninde Daha beş dakika öncesi gelir aklına Beni böyle bırak git gidebilirsen der tam zamanında Gitmeler vardır tıpkı yanında ruhunda Fırtınalar koparan sığırcık mevsimi gibi buz tutturan Sisli gün gibi belirsizliklerde aşkı tattıran Bir kara kartalın çığlığı gibi derinden sızlatan Kanamayan yaraya tuz basmış gibi gitmeler vardır Her kaşıdığında sızım sızım sızlayan Uçmak istersin ama kanatların uyuşmuş gibi Saklamaya çalışırsın silüetini gözlerden ayan Ne çareki aşıksın aklın serseri sen deli İşte bu gitmeler var ya gitmeler dersin Ebediyete değil hasrete basamak olacak Sevdamın en güzel perdesi ela gözlüme beste Yalnızlığa güfte dönüşlere ise gülen gözler bakacak Gitmeler bizdeki hazanları sonlandıracak Baharlarımız daha yeşil olacak Gök kuşağı bizim şahidimiz Serçeler komşumuz Güneş daha anlamlı doğacak İşte o gitmelerdir aşkın kıskanç melekleri Oturduğun yerde düşlemek Neler oluyor diye diye serzenişlerde ölmek Biri bin parçaya bölerek gecenin renginde üşümek Ne kadar da zormuş gitmeler demek Gitmeler beyaz olursa Hasretin ateşi sevda sevda yakar Mustafa SARIVADİ 13.12.2016 |