KaçtıkçaHenüz... Vakti vardı O heveste ne arardı Zandan uzak bir hakikattı Ruha ve gönle hitap eden farktı Niyet halis olmadıkça, beşer kaldıkça uzaktı Haktan kaçtıkça, hevese kandıkça, nefse taptıkça yakınlaşmazdı İnsanı en yakın dost ve yaren bilen, kabul eden hakta buluşmak için Furkandı Kul, ihsan, ihlas, sabır, cefa, bilgi, irfan ve tevekkülle ona yaklaşan edeb-i liyakattı Bazen... Karanlıktır sözler Suskunluğu şerh eder kelimeler Kimine göre garip, kimine göre devadır heceler Pencere kenarında, garda, hasta yapağında umut içindeler Beklerler, sabrı terennüm ederler, tevekkül ederek tebessümü seçerler Şifanın kime ait olduğunu bilirler, hikmet ve şuur sahibi olarak şahitlik ederler Kimin için... Vicdanlar sahile vuruyor niçin İnsanlık ve hırs, hınç bu kadar mı çirkin Hak ve hakikat etrafı kuşatmışken şirk ne acı bir seçim Batıl, gaflet, zulüm karşından bu kadar duyarsız olmak mı geçim Ruhları, vicdanları, iradeleri, dimağları iğdiş etti sahip çıkılan moderninizm Mustafa Cilasun |