EFENDİM
Ben sola zorlarım, o sağa çeker
Çıkmazı tetikler yolum Efendim Ar denilen duygu boynumu büker Hep boşa sayılır dolum Efendim Nereye gitsem dert, benimle bile Candan dost mu kaldı gözyaşım sile İşitilmez sesim çağrım nafile Kasırgaya döndü yelim Efendim Ortalık kaynarken sürüyle aymaz Doğruyu söylesen, kimseye uymaz Ermiş eren derim sesimi duymaz Aklından çıkarmış, ulum Efendim Çile şehir kurdu beni de eşik Her türlü hicrana eyledi beşik Huzur kapı duvar gelmiyor keşik Karaya oturdu salım Efendim Gönül defterinde yemişim çizik Olguyu çözemez ne tıp ne fizik Yani demem o ki bağrım hep ezik Cismen varken ruhen, külüm Efendim Kendim baltaladım kendi işimi El gibi izledim her didişimi Hayıra yoramam bu gidişimi Pes etmeye mahkûm elim Efendim IŞIK sızı ışır söndürmez farı Ömür son deminde neyleyim varı Yüklendim sırtıma bunca efkârı Dört biryanı selde, çulum Efendim Azimet IŞIK 11.06.2016 ÇEKMEKÖY İSTANBUL |