Ehli-beyt sevdam:
Asudem, yılgım nakşeden topyekûn
Bilinmezin çarkında,
İndinde reyhan tümcem:
Doğurgan ümidim anbean gönlü yok sayan
Tek surede saklı suretim.

Yengim, batılım, rehaveti kinin
Sanma ki kalır yanına yanık dilim.
Konuşluyum rahvan bir gölgede:
Mabedimsin, yakutumsun ve sihrim;
Ötekileşen ruhun hezeyanı,
Varlığımın müridi yine sevdalı cengâver tekil tümcem:
Bağdaşı yanık,
Aşkı kayıp,
Gizemi fıtratında,
Sesi belli ki yoldan geçen kerametin haznesinde saklı,
Hanidir çözemediğim kör düğüm,
Bilfiil hüküm giydiğim
O ceberut sakıncalarında kayıp iklimlerin,
Kaybolmalara doyamadığım.

Müridiyim bil ki aşkın
Hele ki pervazında doymazın tek mahremi
Tüm neşem:
Bir gönülde bir selamda saklı tuttuğum,
Sakıncalarını yok saydığım hanidir,
İkramı belli ki yürekten esen ılgıt ılgıt,
Terennümüm tek armağanı
Takdim eden varlığımın uzamında
Tek lehçeyim ve tek gerekçem:
Tüm pervasızlığını sineye çekmenin hezimeti olsa da
Payıma düşen,
Gizliyim ve gizemli
Yeter ki hoyrat kıyımlarda
Rabbim bırakmasın yongasını noksan
Eyleyip de yorgun ruhun.

K/ayıp hem de nasıl,
Rükû eden bir gölgede
Sevmekse maharet tehir ettiğim ölümlü bir düşü,
Hadi, buyur dercesine,
Aşkın hulasa varlığı bilfiil
Tensiye ettiğim dervişin zikri.

Masum tınısında gizli beyanatı olmazın oluru
Bir tümcede yetim düş/müş de
İhlal edildiğim kayıp bir güfte kadar
Aşkı, revnak bir güncede ikram ettiğim.

Sefil tayfası imlerin,
Tereddütsüz mahal verdiğim kırık bir terennüm,
Batıl bir ganimette
Feveran eden iç sesim:
Yine de bilinmezin nezdinde
Kurak bir sancı doğurganlığı kelamın,
Boyutsuzluğumu astım mademki
En tepeye bil ki rakımı yitik bir name kadar da
Efkârlıyım yitip gidene rahmet dahi
Okumazken alayı insanın
Ve gözlerinde mütecessis bir pırıltı,
Kaf dağında toz konduramadıkları
Bilmem kaçıncı ego iken
Seyri seferinde,
İhlal edilesi tek tetikleyicisi
Yine ölümsüz düşlerimin.