Şiir Tarih ile Yakın Akrabadır
I
Destanlar yazılır dağların yamacında Oğuz Kağan dedem bir tek elbise ile gününü geçirmiş kılıcı kınında dolu dolu bir hayat sürmüştür at sırtında... Hüzünlüdür insanlar yaşadıkları toprakları terk ederken çekik gözlüler yüzünden doludur yürekleri beyinleri saçlarının beyazlarında yatar acı hatıralar... Yay gerilir, ok atılır tarihin derinliklerinde belki sessiz ama coşku ile yatılır... II Cephede asker silahı patlar beyaz kağıtlarda gazete ve dergilerde şair silahı... yine de şairler dizeleri kanla beslemez uykusuz gecelerdir ilham veren doğum sancılarıdır gecenin üçünde kalkıp da ay ışığında kağıttaki içtimaya katılır en güzel kelimeler ve kardeşleri cümleler nokta ve virgüllerin emir komutasına uyarak... III Şiirin tarih ile derin muhabbeti yakın akrabalığı vardır her ne kadar atalarımız derse ki ’’Akrabanın akrabaya yaptığını akrep yapmaz’’ diye şiir ve tarih için geçmez bu söz... IV Bir çığlık duyulur zindanın birinde bir kaç adam asılır suçsuz yere tarih dede not düşer şair amcanın gönlünde dizeler pişer de pişer yıllar yıllar sonra beyaz sayfalara yapışır kalır... Şiir tarih ile yakın akrabadır başka akrabaları varsa da şiirin, en çok onu sever gönlünde ayrı bir yere beynine ve aklının derinliklerine hiç unutmamak üzere coşku ile gömer... |