Kime Ne?
KİME NE?
Bana soruyorsun ne yaptığımı Batıla tığ kakışımdan kime ne? Nerden biliyorsun sapıttığımı? Rahmet olup yağışımdan kime ne? Biri nûra gider birisi nâra Arada kalanı bulursan ara İnciler dök dedim ise didâra Doldurupta akışımdan kime ne? Elediği unu ipine seren Yok huma kuşuymuş yok turna, ceren Birdir her bir şeyin rızkını veren Benim ekmekle aşımdan kime ne? Kimi sol eliyle kimi sağla yer Kimisi ELİF BE, kimi A B der Kimi ibn-i seb’e kimi Ebû Zer Benim doğru bakışımdan kime ne? Eşşek bile, ödünç kaşır eşeği Tüfenk bile boşa atmaz fişeği Kuzu iken koyun olur şişeği Dokuz tuğluysa başımdan kime ne? Böyle Müslümânlık hazin mi hazin Gayride bulunmaz, dünyayı gezin Düşmanın taktığı yuları çözün Diye diye bıkışımdan kime ne? Hakîkât bağında kalman ilâzım Hep iblisle cenkte olman ilâzım Ledünni bahr’ine dalman ilâzım HAKK’a boyun büküşümden kime ne? Nizâmı kurmuştur Resûlü bile Rahmetin yolları döşeli çile Cennete girilir imtihân ile Şerre hançer çakışımdan kime ne? Ömür denilen şey tek üç havâdır Birini bıraktın o berhavâdır Birisi gelmedi malihûlyadır Nefesime çekişimden kime ne? Gardaş gardaşına sevgiyle bakar Sevgi ırmağından muhabbet akar Âşkının şimşeği semâda çakar Benim ılmi çıkışımdan kime ne? Ata sözlerinden cayma, darılır Kırılan kol yen içinde sarılır Erken çıkılsa menzile varılır Sıratta diz çöküşümden kime ne? Çölde Karaninin üstüne gelen Kuşları figânı kulağa gelen Hangi Şehid, bilinmeyip sökülen Tam otuz iki dişimden kime ne? Seçemezsin sen ak ile karayı Haddini bil sakın aşma darayı Irak, Suriye de müzmin yarayı Temizleyip, dikişimden, kime ne? Hâbîbi zişâna kırk bilmem küsûr Tuzak kurdukları, altıncı asır Yüz yetmiş düvelin karşısında sûr Âli’yim; dikilişimden kime ne? Gaflet perdesini önünden kaldır Boş beyin tasını İslâmla doldur Deyince bu telaş ne küldür paldır? Derde şifâ döküşümden kime ne? Kıssa denizinde kulaç atarken Duygu kayığında hissiz yatarken İbretin nehrine düşüp batarken Benim gördüğüm düşümden kime ne? Kucak açıp dul, yetime, öksüze Zûlm labirentinden çekince düze Deh deyince yürümeyen öküze Mudulları kakışımdan kime ne? Cihâd-ı ekberdir İslâmi usûl Lâf mâharet değil, icrâat asıl Cenneti Alâ’dan Reyhânı Resûl Hüseyini kokuşumdan kime ne? İmtihâna gelinmiştir buraya Durma sende katıl gir şu sıraya Âllâh rengi veren ak’a kara’ya Benim fıtri nakışımdan kime ne? Her canı topraktan pılıyla pırtı Rengarenk ak, kara, böyle börtü Kâbe-i muazzamada ki örtü İlâhi bu, rükûşümden kime ne? Azmi cehd ederek çıkmışım yola Temennâm Âllâh’a minnet yok kula İtibarım etmezem makama pula Dîn-i milli pekişimden kime ne? Hasûdluğu mayâda kardı Rabbim Nûru Âdemde aşikârdı Rabbim Hikmetle cennetten çıkardı Rabbim Keklik olup sekişimden kime ne? Sekiz yönden kuşatmışlar bedeni Ceddimi yurdundan sürgün edeni Düşünsene katledilen dedeni Küfre kurşun sıkışımdan kime ne? Uydurukça ile katledilen dil İslâmdan soğuttu müslümanı bil İslâm kisvesiyle konuşan, sakil Dînden cehli söküşümden kime ne? Ben benimle cengederim dâimâ Ene dur der ben kalkarım kâimâ Yırtılan çepkene yaparken yama Zûlme hançer sokuşumdan kime ne? Kimisi ömerdir adalet eder Kimisi Âlîdir cihâda gider Kimi Bekir kimi Osmandır lider Ok sadağı takışımdan kime ne? Mart, eylüller hahamlardan kayısı Onbeş Temmuz yirmi yedi mayısı Hergele, pezevenk, süzme deyûsu Çukuruna tıkışımdan kime ne? İhânet kurşunu yürek dağlarken Yetimle dul karaları bağlarken Evlât, baba, ana, zevce ağlarken Döğüşümden tokuşumdan kime ne? Gök gürleyip şimşek çaktığı gibi Mehmedin akında aktığı gibi Düşmanın mü’minin yaktığı gibi Benim onu yakışımdan kime ne? Kimi Hallaç olur gözü oyulur Nesimi olandan deri soyulur Bilâlin üstüne kaya koyulur Gâvûr dağı yıkışımdan kime ne? Bellidir İSLÂMİ: ağlayan gülmez Değerli mücevher teşhir edilmez Altın değerini demirci bilmez Enginimden yokuşumdan kime ne? |