GARP PLAĞINe bu çektiğimiz sancı Yüzyıl sorarsan Bu kaçıncı… Bitmez bu garpçılık aşkı Emdiler, kemirdiler damarlarımızı Daha yüz yıl önce lime lime ettiler topraklarımızı Sevr’de asmadılar mı varlığımızı O zaman neden ders almıyoruz geçmişten Gelecek burada, özümüzde Bozkurt ne gezer köpeğin peşinde İçimiz körelmiş Sarhoşluk sarmış hayallerimizi Bu neyin inadı Kaçıncı aldanış boşu boşuna Bitmez bu yalakalık havası Ne arıyorsak içimizde Bulmak için çalışmak gerek Kimseye köle değiliz halbuki Birazcık içimiz geçmiş Çalışmak yok, Yalan peşine düşmüşüz Yalanlara karnımız tok Birbirimizle uğraşmaktan Ülkeyi düşünmüyoruz Düştüğümüz yerde kalıyoruz Her şeyi bildiğimizi sanıp Her şeyi dışarıdan alıyoruz Bize batı değil uygarlık lazım Ararsak uygarlık davası Elimizde olmalı ilmin alası Bu garplılar Tilkinin soyundan bunlar Kırk dereden kırk su getirtirler Bir lokma vermek için Ama unutmuşlar Fatih’in kılıcını Unutmuşlar kahramanlık akan Çanakkale’yi Mustafa Kemal’i dünyayı saran güneşi Sakarya nehrinden akan Türklüğü Ve daha aldıkları nice dersi… Garplıdan dost olmaz bize Bırakın bu köpekliği Boyun eğmeyin çelimsizlere Önlerinden gitmek varken Peşlerine düşmeyin, Şarklı doğduk garplı ölemedik bir türlü… Anadolu her zaman yiğittir Gelin en baş edelim şu Türklüğü 11.03.2011 |