derin anılar şehrigetir dedim sana kazmayı Aloyoshenka,getir bu kaçıncı dememdir gör bak;Senpetersburg’un çimlerine neden böyle,gür ve gizemlidir kazalım derinleri öğren; bunlara güç veren nasıl bir kamanın kanattığı tek kişilik Dünya’ya sevdalı şizofrenin erleridir sana diyorum hep; derinlere,iyice derinlere vur bu edavatı uyandır süngü takılmış çığlıkları bulalım habersiz,kan sızmış mataralardaki ihtirası afişler çizelim son damlasından sarı zarflara koyalım bir zamanların bataklığından gönderelim ibret-i alem için,gezegeni mülk sananlara caysınlar,böyle imkânsızlara soyunmalarından güneşi bile ala kızıl,taşları zorla şekillenmiş şehir yirmilik bedenlerin üstünde yatarsın,sivri sinek sazlığında kelepçeli özgürlüğe köprülerin,çan’ların karanlık çağlara isyan bestseller’e kelimeler gizli her sokağında yaşamak değil farkındalığın,yazmalara anıtlaşırsın sende sunulmuş ödüldür ömre,ziyalara dualar yakılan zindan neden iki yüzlüdür insanlar,akşam üstü sefalarında Neva’da sanırlar hortlamaz bir daha,deli Petro uykuda doğru mu,Aloyoshenka harflerle değil,buz denizi rengi gözlerinle söyle bana ellimilyon can,beş gram barut şimdi barışık sanki,kapital yorumlanırken yeniden her saz-ı cümbüşte gizli,patlamaya gebe sıvalı behrinden avazı anaların,Yalta’larda bastırılmış ağıt vur Aloyoshenka,tam şuradan havuzun yanından boşver şimdi,Çin mozaiklerinin ederini bulalım derininde derinini bu kadar uzun şehir olur mu,yüzon kilometre bir ucundan akıtalım o yarıktan,Nevada nehrini donmadan hemen şimdi çıkarsın bize yıkayarak,emperyal’in katran emellerini ben gezgin deli,sen garson serseri her gelene uzatırsın,kirli defterini belli; bildiğin bir şeyler var gizli illa yazmak mı gerek,Aloyoshenka sende gör,gözün kör mü Leningrat; onyedilik kuzuların bilemedikleri döğüşlerine meydan haçlı kamanın son batık ucu getir Everest’i getir Aloyoshenka iyice gömelim namussuzu kasım |