BENDER-I DILİsminden sonraki her hal eki Yersiz bir ayıraçla yanlış ayrılmış Koca bir imlâ hatasıyım aşk klavuzunda Ayıkla Alnımın italik alfabesinden S’esli s’essiz Tüm harflerini Biliyorum Hakketmedi bu ukâla beden Devâsâ yüreğini Sessiz küçük harfli kelimelerden Yapboz kayıklar yapıyorum Med cezirler çekildiğinde avuçlarımın kumullarından Öznesini gizlediğim Eksiltili bir cümleyi yüklüyorum Ahşap güvertesini süpüren paçoz yelkene Eylül’ü giyinmiş saçlarımda Başıbozuk cevvâl bir Poyraz Hep gagalayacak değil ya Albatroslar Gözlerimdeki Ölü Deniz’imin Derisinin tuzunu Susma diyorum B’ağır ç’ağır öl hadi Sen Takvimlerimden dökülen Ahmak Islatan’lara gebe Vefâsız mevsim Hangi makâmda Yegâh Segâh vurdun da Kırdın Sol(umun) Anahtarını Sen Dört tarafı karalarla çevrili bahtıma Çiyler kırağılar eken Bağ bozduran Gamsız iklim Hangi bezgin besteye Eze eze m’eze eyledin de Gömdün Hüseynî bir perdeye Mâbedim dediğin Mahûr mahmûr gözlerimi Sen Muharrip aklımın harabe duvarlarına çivilediğim Islak kirpiklerime mızrak mızrak geçirdiğim Doldurup Fırat’ı Kûfe’me Tuzu çekilmiş kavruk dudaklarıma Kuyu kuyu içirdiğim Kerbelâî Yezidî resim Ben Kaderinin girizgâhından harf harf düşen İki heceli Anlamsız isim Aklımın tahta b’eşiğinden Vaveyla vaveyla düşüyor adın İmbatlar doğuran avuçlarımın çizgilerinde Diz kapakları yaralı Emekleyen hoyrat bir Ağrı Kırdım süt dişlerini aynalarımın Kopardım bedenimden Göbek bağını bu heyûlâ sevdânın Paslı kör bir kerpeten ağzında Adı senli Yalgın algın bir rûyaya uyandım ŞİİR HÜZNÜ SEVER |