Hızlı geçiyor bu sefer büyük kedi sigara dumanına maruz kalmış bıyıkları sararmış ve eskimiş yüzüm düzleşiyor Ahmet Mithat’ın Akile’si gibi ağırlaşıyorum Zekiye’nin altında akşamları soğuyor terra-rossalar öpüyorum zeytin dallarını bu ne hür bir Sezar
karanfil bakışlı gözlerin inceliyor ve kısılıyor seni en son öptüğümde benim değildin zaten hiç benim de olmamıştın ay yürüdü,ben yürüdüm ayrılık kısalmış oldu böylece
güneşi öpüyorsun soğuk bir Akdeniz akşamı hızlanıyor kedi korkarak kara bakışlı bir kedi,gözleri her taraftan eşit bir çember yanaklarını çekiyorsun,bir iki derken sarkıyor tanrı değilsin,saklanma her sabaha ayrı rüşvet
şimdi gramer okumalıyız hayata tutunmak için Mustafa Hoca öyle söylerdi Hatice hoca da tenri teg tenride bolmış bilge kagan diye seslenirdi belki haftalarca sürerdi bu neyse kedi yine tutamadan hızla geçecek şimdi beş para etmez bıyıkları ve arkasında gelecek bir yavrusu ile bende cebime sokayım edindiğim bilgileri yarın meyhanede bahsini açarım arkadaşlara sözüm var.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Hep akşam mı soğur Akdeniz şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Hep akşam mı soğur Akdeniz şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
karanfil bakışlı gözlerin inceliyor ve kısılıyor seni en son öptüğümde benim değildin zaten hiç benim de olmamıştın ay yürüdü,ben yürüdüm ayrılık kısalmış oldu böylece
Şiirin bu kısmını çok sevdim ama genel çok güzeldi. dönüp gelip okuyorum. arayı açmış gibi öncekilerden, mesafe hep uzuyor...
Resim de başkaca bir sezi katmış; Hipatya'yı anımsattı bana ama sanırım o değil.
Sevgimle Ajna.
Irmak Yosunkent tarafından 11/4/2016 9:23:16 PM zamanında düzenlenmiştir.
Hızlı geçiyor bu sefer büyük kedi sigara dumanına maruz kalmış bıyıkları sararmış ve eskimiş yüzüm düzleşiyor Ahmet Mithat’ın Akile’si gibi ağırlaşıyorum Zekiye’nin altında akşamları soğuyor terra-rossalar öpüyorum zeytin dallarını bu ne hür bir Sezar
Çok beğendim özellikle ilk kısmı Felsefe-i zenandı sanırım o karakterlerin geçtiği roman.
Bekleriz
Söz verdin.
Tebrikler
Tebrikler