Garip çobanSırtında hep keçesi elinde asa gezer Ayağında lastiği yürüyor garip çoban Kavalı dertli çalar icimde yaram azar Gam kederi içinde dürüyor garip çoban Geçen hüzünlü gördün derdin sordum demedi Içi hicran yuvası sözle yordum demedi Ekmek bölek dedimde oturupta yemedi Gurur yaptı önüme seriyor garip çoban Ne gecesi gecedir nede gündüzü gündüz Malı katar önüne dağ tepe gezer düm düz Birde mal sahibi var vallah öküzden öküz Hayvanları dost gibi görüyor garip çoban Doğduğunda yazılmış nasip felek tekmesi Her yıl başka bir köydür onun ekmek teknesi Belki kaderinde var böyle çile çekmesi Koyun kuzu bir ömür sürüyor garip çoban Tek başına yaşıyor evi kıtlık yuvası Duvarları çatlamış dökülmüş tüm sıvası Camdan rüzgar esiyor sanki viran ovası Dişleri bir birini kırıyor garip çoban Oda sevmiş bir zaman köyde ağa kzını Kışa cevirmiş ağa baharını yazını Evinin köşesine asıp dertli sazını Dertleri kucaklayıp sarıyor garip coban Sonra gezinmiş durmuş olmamış onun eşi Daha evde pişmemiş bir tabak sıcak aşı Kuytularda ağlarmış dinmemiş gözde yaşı Helal süt emmiş yari arıyor garip çoban M.Kılıçel |
Kalemin susmasın hemşerim........
___________________________Selamlar