HASRETİN AŞIYOR YOKLUĞUNU
Hasretin aşıyor yokluğunu
Boşlukta sallanan el Tutamaz yorulan sesleri. Neşe devri bitti, Ağır tecrübeler oturdu yüreğime. Dehşet vakitlerde Aklıma geliyorsun, Gelme . Taşıyamıyorum omuzlarımda Alıp gidiyorsun Çizik hatıraları. Ben burdayım hala Haykırışlarım boğuluyor ardından Donup kaldı eski günlerim Ayıp düşünceler sardı dört yanımı Sensizlik yorgunluğuma birikti, Ayrılık hevesleri. Kimseler bilmez birbirini Yıkıldı dağlarım Başka türlüsünü öğretti hayat Gövdeden dal kırıldı Kapılar son veriyor, Ardına bakmadan gidenlerin adına. Gölgeler saklanır oldu, Sokak lambalarından. Faydasız çizgiler geçiyor gözlerimden Yağmurlar titriyor ellerimde Bomboş kalmış mühim işaretler Büsbütün perişanlık kokuyor üstümden Anılar boyu gitmek geliyor içimden. Vaziyetin çirkin yüzü belli Yapışmış memleketime Ben de memleket gibiyim ya Her gün belalar geçer üzerimden. Yokluğun vurulacak yanı kalmadı, Sığmıyor yedi iklime bile. Uçurumdan itilmez ya menziller Ne yapalım umutsuzluk duvarını Birdenbire tükendi kandiller Söylenecek ne kaldı? Ölüye ağıttan başka Toprak oldum ezildim gürültülerden Acılar çığlık atıyor hadsizce Hala bir haber gelmedi senden |