BİR MAYIS DÜĞÜMÜ
Ufku çekilmiş gecelerimin
Ve hüzünlerden akşam geçidi Açılır ufka doğru Kendine nasıl gelir insan gitmek kolay da Bir ağaç gibiyim mezarlıkta, sonsuz bir ülkeye doğru Gölgesinde demlendim dalmalıktı deniz Bir adam var içimde ayakları, yüzleri Kırık bir can ardına gizlenir Gidiyorum diyorum,gidemiyorum Kalamıyorum da... Hep şiirlere sürgün edilmişim Bir Mayıs düğümü,körkütük sevda Göğsümü ısıtır, eririm... Daha kaç yangın hasta geceler Alnımı dayamışım iki duvar arası Nasıl da is kokuyor Bir yandan doğrulurken diğer bir yana devrilirim Kilerimde buz tutmuş kalpler Ayazından dondu gülüşler, düştü kelimeler Kapanmamış nice eski defterler bilirim Süreceksen namluya gözlerimi sür, yüreğimi sür Çoktan aşmış yüreğim bendimi Yiğit bir el havada durdurur kurşunu Ölüm koynuna girse, ayrılmaz aşık sevdiğinden Gökyüzü neden bu kadar çok cekildi üzerimizden Sana hangi yüzümle ağlayayım,söyle En çok da sahipsizlik yakıyor insanı Kemiğe işlemiş yaralar Imkânsız ağlar ne kadar bulut varsa Nusret kök sürüyor derinlere ve gittikçe ağırlaşıyor Taşıyor şehrin ötesine Ateş yanar sokaklar Süzülüp ölecek. .. Yüreğim devrilir, teyemmüm eder sevdayla Issız ıssız gezinir sensizliğim Hüznüme yar bellediğim Koparma kanatlarını artık Göğsümdeki serçelerin Git damarlarımdan Tırtıl yürekli sevdan Olmayan bir yolculuğa çıkar gibi Eğip başımı geçerdim hep Mutluluk Sokağı’ndan Savruluyorum Ne çok ağrıdı bugün sensizliğim Toprak kokar sinesi Uzayıp gider sarmaşıklara doğru Yüreğim devrilir Ve karanlık Alabildiğince karanlık Küçük odalar... |
muhabbet ve duayla...